Bu okuyacağınız biraz gecikmiş ve uzuuuun bir yazı. Kabul ediyorum ama ne yazık ki; BU BİR ZORUNLU ANALİZ ÇABASI VE CEVAP ARAYIŞIDIR!
Mümkünse siz de bu gözle okuyunuz, başlıyoruz:
Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci olağanüstü bir meclis toplantısıyla Bodrum’da ucuzdan pahalıya ama birbirinden değerli onlarca mülk üzerindeki satış, devir, takas ve sair yetkileri eline aldı.
Meclis toplantısı bittikten sonra kameraların karşısına geçen Mandalinci uzun bir açıklama yaptı. Neyi, nasıl yapacağını anlamak emin olun benim için biraz zaman aldı. O an orada bulunan gazeteciler herhalde Mandalinci’nin sözünü kesmemek için fazla da soru sormadılar. Başkan ne derse kayıt altına aldılar, reels hesaplarında duruyor.
Ancak izninizle ben birkaç soruyu başkan Mandalinci’nin açıklamaları üzerine sormak istiyorum. Bunun için de başkanın ilgili sözlerinin hemen altına kendi sorularımı eklemek istiyorum. Yeniden bir yanıt vermek veya açıklama yapmak isterse bu bülten herkese üolduğu gibi kendisine de açık.
Kolay değil, bazı şeyleri anlamak zorundayız. Bizim için soru değerlidir, cevap vermeseler de olur.
Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin açıklamalarını bir kez daha okumaya başlayalım, sorularım ise her bir açıklamanın hemen ardından gelecek.
Gördüğünüz gibi bir de haber okuma kılavuzu yapmış olduk!
TAMER MANDALİNCİ: Bodrum Belediyesi’nin 3.3 milyar lirayı aşan bir borç stoku var; 3 milyar 369 milyon lira. Bunlar SGK’ya, vergi dairesine, piyasaya ve personelin özlük haklarının karşılanmasından kaynaklanan borçlardır. Bunlarla birlikte bankalara olan kredi borçlarımızın yapılandırılmasından kaynaklanan toplam borcumuzla birlikte durum kümülatif olarak budur.
Ben göreve geldiğimde 2.3 milyar lira olan borç stoku 9 ayın sonunda bir milyar lira daha artmıştır. Bu artışın en önemli sebebi de Sosyal Güvenlik Kurumu ve Vergi Dairesi’ne olan yapılandırılmayan borçlarımız nedeniyle oluşan aylık yüzde 4,5 faizdir.
Yapılandırılmayan borçlarımız da var. Bu durumdaki borçlar yüzünden de kasamız maalesef ki her ay yaklaşık 100 milyon liralık bir zarara uğruyor. Göreve geldiğim 9 ayın sonunda baktığımız zaman artık bu durum çevrilemez bir hale geldi. Ve yine çarpan etkisiyle beraber bugün 100 milyona ulaşan faiz bir sonraki ay 120, 130 ve hatta 150 milyonlara ulaşacağı için bunu bir yerde dur dememiz gerekti. Bunun için de olağanüstü meclis toplantısı yaptık.
Meclis üyelerimizden özellikle 53 yeni parsel ve üzerinde kamu yatırımı olan yaklaşık olarak 45’in üzerinde parselde hem satış, hem devir, hem takas olmak kaydıyla bir yetki talep ettik.
Cumhuriyet Halk Partisi meclis grubumuz bu satışlara ya da bu devire, bu takas teklifine olumlu görüş verdi. Adalet ve Kalkınma Partisi grubundan ise tamamen ret görüşü aldık.
Ancak şunu söylemek isterim ki, bugün satışa yetkisi aldığımız bütün parselleri yarından itibaren direkt satacağız diye bir konu da yok. Bizler en uygun ve bizim likidite ihtiyacımıza cevap verecek parseli tespit edip bunu da kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşacağız. Devletimizin bize emrettiği gibi tamamen devlet ihale kanununa göre en yüksek bedelle gitmesini de sağlayacağız. Çoğulcu, katılımcı bir ihale yöntemiyle canlı yayında kayıt altına alır şekilde belirlediğimiz parsellerin satışına mutlaka gideceğiz.
( BODRUM BÜLTEN SORUSU: Yukarıdaki paragrafta altını çizerek işaretledim: Yarından itibaren satış yapacağız diye bir şey yok, diyorsunuz ama devamında belirlediğimiz parsellerin satışına mutlaka gideceğiz, diyorsunuz. Yol haritanız da bir yolunu bulamama durumu var sanırım.
Soru net aslında: Satış var mı yok mu?
Çünkü sizin konuşmanızın devamında ‘belki hiçbiri için bu yetkiyi kullanmayabiliriz, diyorsunuz. Bence yolda bir sorun var, bir bakmanız lazım!
TAMER MANDALİNCİ: Ancak yine söylüyorum; bütün parselleri anında hemen satışa koyacağız diye bir durum yok. Belki hiçbiri için bu yetkiyi kullanmayabiliriz. Belki biz bunu düşünürken devletimiz bir yasa çıkarabilir. Buradan yapmış olduğum çağrıyı sizler aracılığıyla yenileyim. Eğer ki devletimiz bugünden itibaren ‘ben herhangi bir belediyenin, Bodrum Belediyesi, İstanbul Belediyesi, Afyon Belediyesi herhangi bir belediyenin SGK ve vergi borçlarına bir haciz işletmeyeceğim ve bu borçları faizini silip yapılandırma yapacağım’ derse Bodrum Belediye Başkanı olarak söylüyorum ki hiçbir mülkü satış yoluna gitmeyeceğim ama devir yapabiliriz.
Benim burada durdurmak istediğim şey şu; bir satış yaparak bir nakit akışı sağlamak o nakit akışıyla beraber yapılandırma yapamadığımız SGK ve vergi borçlarına yapılandırma yapıp bunların ödemesini sağlamak. Eğer ki elimizde kalan bir mevduat olursa da bunu faiz yoluyla işleterek ondan bir gelir elde etmek olacaktır.
Ben göreve geldiğimde 2 bin 840 olan Bodrum Belediyesi çalışan sayısı şu anda 2 bin 509 kişi seviyesindedir. Aralık ayında ödediğimiz maaş net 85 milyonken SGK ve vergi dairesi hariç ödeyeceğimiz ocak ayı maaşları 125 milyonların üzerinde. Bu rakamı ocak ayı maaşı olarak ödeyebilirim. Ancak Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve devam eden ayların maaşını muntazam şekilde ödeyebilmek için, piyasa dengesini bozmamak için, personelimin buradaki ödeme dengesini bozmamak adına bu satışları yapmam ve acil bir nakit ihtiyacı sağlamam çok elzemdir.
( BODRUM BÜLTEN SORUSU: Yoldaki kafa karışıklığı devam ediyor! … bu satışları yapmam ve acil bir nakit ihtiyacı sağlamam çok elzemdir. Hani yarından itibaren satacaksınız diye bir şey yoktu. Hani aldığınız yetkiyi tüm parseller için kullanmayabilirdiniz? Üstteki paragrafın son cümlesi bu satışları yapmam elzemdir, diyorsunuz.
TAMER MANDALİNCİ: Bodrum'da ben göreve geldiğimden beri bağışçılarımız sayesinde belediyemize 30 milyon liralık bir araç bağışlanmıştır. 20-25 milyonluk bir bağış da şu anda gelmek üzeredir. Ben burada bu bağışları, bu sponsorlar vasıtasıyla bizlere sunulan katkıları çok çok önemsiyorum. Bu noktada çağrımızı yapmaya devam da edeceğiz. Sağ olsun halkımız da bu çağrımıza kulak veriyor. Hepsini bakın, şartsız bağışlar başkanın inisiyatifinde olmasına rağmen belediye meclisinden de geçiriyorum.
( BODRUM BÜLTEN SORUSU: Ortaya birden bağışçıları sürdünüz. 3.3 milyar lira borcun olduğu yerde 25-30 milyon liralık bir bağış nasıl bir büyüklüğe denk geliyor anlamıyorum. Bir de şu dikkatimi çekti: Bu bağışlar nihayetinde araç! Belki de deposuna yakıt koyamayacaksınız! 9 ayda aldığınız bağışların toplamı tek bir aylık personel maaşlarının yarısını bile ödemeye yetmez.
Ya da şöyle sorayım: Borcunuza karşılık mülk satarken bağış araç almayı anlamıyorum. Acaba bu araçlar satılıp borç çorbasına bir katkı yapamaz mıydı? Veya tüm bu bağışçıların ortak noktası sizce neden otomobil veya araç olmuş, bunu da merak ediyorum. Başka bağış kalemleri veya tercihleri yok mu?
TAMER MANDALİNCİ: Ben buradan sayın bakanlarımıza çok teşekkür etmek istiyorum. Biz şu an yapılandırma yapmadığımız halde bir hacizle karşı karşıya kalmadık. Bu tamamen ikili diyaloğumuz, bizim samimi yaklaşımımız ve bakanlarımızın bize samimi yaklaşımı sayesindedir.
Ancak günün sonunda biz eğer adım atmazsak, bir takas yoluna gitmezsek, borcu yapılandırmak için bir ücret sunamazsak yani yerimizde sayıp “nasıl olsa sayın bakanlarımız bize haciz uygulamaz” dersek, ikinci ayın, üçüncü ayın sonunda bununla karşı karşıya kalırız.
Biz vermiş olduğunuz sözün gereğini yerine getirmek için devletimizle bu iş birliğimizin sürmesini sağlamak için verdiğimiz sözleri muntazam yerine getirmek noktasında adım atıyoruz. Sağ olsun sayın bakanlarımız, devletimizin bütün makamları bizleri şeffaflıkla kabul ediyorlar. Biliyorsunuz Dalaman’da sayın Cumhurbaşkanımızı karşıladık. Geçtiğimiz günlerde limanla (Turgutreis Sahil Güvenlik Limanı) alakalı sayın cumhurbaşkanı yardımcımızla görüştük. Bugüne kadar yaklaşık 7 bakanımızla görüştük. Hepsinden son derece ılımlı, son derece güzel iklimde görüşmeler gerçekleştirdik.
( BODRUM BÜLTEN SORUSU : Hayatın her alanında yüzlerce CHP’li belediyeyi köşelere sıkıştırıp yerden yere vuran bir AKP iktidarında sizden başka “sayın bakanlarına” teşekkür eden kaç belediye başkanı var acaba?
Son olarak Bolu’da yaşananlar ve Tanju Özcan’a yapılan saldırılar ortadayken bu teşekkürü bana olmasa da partinize ve muhataplarına açıklamalısınız diye düşünüyorum.
Aynı şekilde CHP’li belediye başkanlarının kapısına sabah körü dayanıp onları hapse atan da sizin bir nedenle teşekkür ettiğiniz bakanların da olduğu hükümetin işi değil mi? Bir tek bana mı tuhaf geliyor bu?
TAMER MANDALİNCİ: İşte ben bu iklimin korunmasını istiyorum. Ben bir yerel yöneticiyim, yerel siyaset yapmak istiyorum. Genel siyasetin daha büyüklerin, daha büyük siyasi aktörlerin rolü olduğuna inanıyorum. Ben vatanıma, memleketime, vatandaşıma hizmet etmek için devlette çalınmadık kapı bırakmadım, bırakmayacağım. Yineliyorum, bize katkı sağlayan her bakanımıza teşekkür edeceğim. Onlar da bize bu yaklaşımı sergiledikleri için teşekkürü fazlasıyla hak ediyorlar. Ben bunu hem Bodrum halkının oylarıyla seçilmiş bir temsilci olarak hem Bodrum Belediye Başkanı olarak yapıyorum. İşte devletimizde bu iş birliğinin devam etmesi için de bize sunulan şartların sağlanması için de bu ödemeleri aksatmadan yapmamız gerekiyor. Veya yapılandırma için ortaya bir nakit koymamız gerekiyor ya da devir koymamız gerekiyor.
( BODRUM BÜLTEN SORUSU: Yerel siyaset, genel siyaset! Sanki bir yol ayrımı gibi. Ben yerele bakarım, genel siyaseti siz yapın, demek nedir merak ediyorum. Kaldı ki borç içinde yüzen ve bu borç denizinde boğulmamak için malı mülkü satmak zorunda kalan bir belediyenin başkanı ısrarla “bize katkı sağlayan her bakanımıza teşekkür edeceğim” diyor.
Soru burada da net: Bu bakanların Bodrum’a katkısını lütfen bir daha Bilal’e anlatır gibi anlatın. Bunca teşekkürü hangi katkı ile hak ettiler, bilelim.
TAMER MANDALİNCİ: Bütün mülklerin satışı durumunda 2 milyar liranın üzerinde bir kaynak elde edeceğimiz görünüyor. Ancak ben bütün mülklerin satılmasını asla bir istemiyorum. Burada takas yapabileceğiniz mülkler var. Özellikle üzerinde devletin yatırımı olan mülkler var. Üzerinde eğitim tesisi, üzerinde anaokulu var, üzerinde hastane var veya üzerinde sağlık tesisi var. Bazılarında da dini tesis var. Bu durumdaki parsellerin mahsuplaşma yoluyla ki bunun birçok belediyede örneği var. Devletimiz, vergi dairemiz özellikle bunu mahsuplaşıyor. Hazine ve Maliye bakanımız sayın Mehmet Şimşek ‘le de bu konuyu görüştük.
Ancak buradaki sıkıntı şu; bizim SGK borcumuza karşılık bütün mülklerimizde SGK’nın “aşkın haczi” var. Yani Bodrum Belediyesi’nin 20 milyarlık mülkü var ama 3 milyarlık borcuna karşılık bütün mülkleri taşkın haciz altında. Biz bununla da ilgili girişim başlattık.
( BODRUM BÜLTEN UYARISI : Konuşmanızı birkaç kez dinledim. Birkaç yerde “taşkın haciz” diyorsunuz. Ne demek istediğinizi bir hukukçu arkadaşımın yardımıyla öğrendim. O taşkın haciz dediğiniz şey, AŞKIN HACİZ’dir.
TAMER MANDALİNCİ: İnşallah güzel günlere hep beraber kavuşacağız, kimse istemez mal mülk satmayı. Burada bir referandum olsa Bodrum’dan doksanın üzerinde “satılmasın” gelir. Evet satılmasın ama borcu bertaraf etmek için de bir çözüm önerisi olması gerekiyor. Ben 9 aylık arayışımın ardından artık bu günlere geldiğimizi maalesef tekrardan beyan ediyorum.
Biz yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. Attığımız adımlar kadar atmadıklarımızdan da sorumluyuz. Sorunları halının altına süpürerek ya da kafamızı kuma gömerek sorunlardan kaçamayız. O yüzden hayatın bazı anlarında, bazı noktalarda daha cesur davranmak gerektiğini düşünüyorum. Daha somut, daha rasyonel kararlar vermek gerektiğini düşünüyorum. Bugün de o günlerden biri inşallah almış olduğumuz kararlar bu durumumuza, bölgemize, vatanımıza, memleketimize hayırlı uğurlu olsun.
( BODRUM BÜLTEN SORUSU: Ortada malı-mülkü satılmak üzere olan bir Bodrum halkı ve seçmeni varken, teşekkürü tamamı AKP’li 7 bakan, bir cumhurbaşkanı ve bir cumhurbaşkanı yardımcısı alıyor. Bunda bir tuhaflık yok mu?